odağına dikkat et !!!


Neye odaklandığına dikkat et!!!

Kanımca dünyayı, insanları ve hayatı fazla ciddiye alıyoruz. Hayatın başrolünde olduğumuz ve en ufak bir aksaklık yaşadığımızda   hayatımızı ve hayatımızdaki herkesi etkilediğimiz gerçeğine inandırmış gibiyiz kendimizi. Çokta abartmamalıyız sanki. Dünya var olduğu sürece güneş doğdu ve battı bizden sonrada bu devam edecek. Biliyorum insan egosuna ket vuran bir cümle oldu ama herkes rolünü oynuyor ve gidiyor.

Amerikalı psikolog Martin Seligman “öğrenilmiş iyimserlik” konusunda araştırma yapmış bir bilim insanı. Sligman   bazı insanların neden daha iyimser olduğunu anlamak için bir araştırma yapıyor, bu kafa yapısındaki insanların üç ortak özellikleri olduğunu görüyor.

1-yaşanan kötü olayları hayatın geneline yaymıyorlar;

Yani ne demek bu: hayatlarının bir alanında yaşadıkları herhangi bir başarısızlığı veya kötü tecrübeyi tüm hayat alanlarına yaymıyorlar. Hayat bir şekilde akıp gidiyorken herhangi bir  zaman diliminin kötü olması devamının iyi olmayacağı anlamına gelmiyor bunu iyi biliyorlar.

2-iyi şeyler içsel, kötü şeyler dışsal;

Yani ne demek bu: iyi giden şeylerde kendi çabalarını görüp, başarısıyla gururlanırken kötü giden şeylerde kendi payını alıyor ama hepsi benim suçum demiyorlar.

3-olumsuzlukları kişiselleştirmiyorlar;

Yani ne demek bu: Kötü hissettiren olayları değerlendirirken, senin dışındaki faktörlerin etkilerini unutmamalısın, yaşananları şahsımıza algıladığımızda yani kişiselleştirdiğimizde yaşanan problemler bambaşka bir renge bürünüyor. Yaşanan problemi kişisel algıladığımızda; her yaşanan olayın ortasında kendimizi buluruz.

 

Yorumlar

Popüler Yayınlar